'Teröristan' kurulmasına müsaade etmeyeceğiz

'BAMBAŞKA BİR TÜRKİYE VAR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bilhassa son 10 yıldır her seçim dönemi öncesinde olduğu gibi 31 Mart seçimleri yaklaşırken de milleti huzursuz edecek görüntülerin ardı ardına gelmeye başladığına dikkat çekerek, "Terör saldırılarından eski Türkiye'den ödünç alınma provokatif çıkışlara kadar her türden oyun yeniden devreye sokuldu. Eskiden siyaset mühendisliği ile demokrasimizin toplum mühendisliği ile birlik ve beraberliğimizin, küçük meblağlı spekülasyonlarla ekonomimizin kontrolünü ele almayı alışkanlık edinenler yine boş durmuyor. Halbuki artık siyasetiyle, toplumuyla, ekonomisi ile bambaşka bir Türkiye var. Geçtiğimiz Mayıs seçimlerinde milletimiz bu gerçeği içerdeki ve dışarıdaki tüm vesayet ve darbe heveslerine bir kez daha ispatladı. Yüzlerine çarpılan bu gerçeğe rağmen mahalli idareler seçimlerini ülkemizi tökezletmenin aracı haline dönüştürme hayali kuranların inşallah yine heveslerini kursaklarında bırakacağız. Türkiye'nin 21 yıl en büyük gücü olan güven ve istikrar iklimini bozmak isteyenlere Allah'ın izniyle fırsat vermeyeceğiz" diye konuştu.
'MİLLETİ SIRTINDAN HANÇERLEYENLERİN DEVRİ ARTIK KAPANMIŞTIR'
Erdoğan “Bu ülkenin rahmetli Menderes ile birlikte 1950’de başlayan demokrasi ve kalkınma yolculuğunu 1960 darbesiyle kesenlerin, hemen ardından yeniden toparlanan siyasi ve ekonomik düzeni önce 1971 muhtırasıyla, ardından 1980 darbesiyle sabote edenlerin, rahmetli Özal’ın tekrar yükselttiği büyük ve güçlü Türkiye hayalinin önünü 28 Şubat darbesi ile kesenlerin, AK Parti iktidarları boyunca aynı amaç doğrultusunda sayısız yol ve yöntemi deneyenlerin hiç biri işe yaramayınca yeniden darbe ve kaos çıkarma silahına sarılanların, velhasıl; bu milleti her doğruluşunda sırtından hançerleyenlerin devri artık kapanmıştır. Bayat senaryolar ne milletimiz nezdinde işe yarıyor ne de bölge ve dünya gerçekleri buna uygun zemin hazırlıyor. Türkiye artık hem siyasi hem ekonomik hem askeri olarak bambaşka bir ligin oyuncusudur. Bizim iktidarımızın ilk 10 yılı vesayetle mücadele ile ikinci 10 yılı ise terör ve milli irade hırsızlarına karşı verdiğimiz kavgayla geçti. Bu süreçte asla ihmal etmediğimiz husus ise demokrasi ve kalkınma atılımlarını sürdürmekti. Böylece 2023 hedeflerimizin Türkiye Yüzyılı vizyonuna ulaşan bir şahlanışın alt yapısını inşa etmeyi başardık. Türkiye’nin 1960’lardaki 1970’lerdeki, 1990’lardaki gibi küresel yönetim ve ekonomi sisteminde hak ettiği yeri almasının önüne geçecek hatalar yapmasını bekleyenler daha çok beklerler. Artık etrafı kan ve ateş çemberi ile çevrili olduğu halde güvenle, huzurla, istikrarla Türkiye Yüzyılı idealini hayata geçirmek için kararlılıkla hedeflerine doğru ilerleyen bir Türkiye var’’ dedi.
'BU SIKINTILARIN BİR KISMI AYAĞIMIZA TAKILAN ÇELMELERİN BEDELLERİDİR'
Erdoğan, sıkıntıların elbette var olabileceğini ifade ederek, şöyle dedi:
"Bu sıkıntıların bir kısmı küresel ve bölgesel krizlerin yansımaları, bir kısmı da ayağımıza takılan çelmelerin bedelleridir. Herkesin elini vicdanına koyarak şu sorulara hakkaniyetle cevap vermesini bekliyoruz; dünyada Gezi olayları ile başlayıp 17-25 Aralık Emniyet-Yargı Darbe Girişimi ile süren, PKK terörünün şehirlerimizi hedef alması ve DEAŞ’ın sınırlarımıza dayanmasıyla yükselen, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile zirveye ulaşan, sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan ‘Teröristan’ gayretleri ile desteklenen, ekonomimizi ‘mahvetme’ tehditleri ile genişleyen, Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi küresel krizlerle beslenen, 6 Şubat depremleri ile 53 bin canımıza mal olan ve 104 milyar dolar maliyet çıkartan bir felakete maruz kalan velhasıl böylesine büyük sıkıntılara düçar olup da hala ayakta duran, hala hedeflerinden kopmayan, hala programlarını uygulayabilen bir başka ülke örneği var mıdır? Emin olun, Türkiye’den başka her ülke için bu sorunların bir tanesi bile büyük bir yıkım sebebiydi."
'SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI YAPMAK YERİNE BARIŞ ÇABALARIMA SARILMAYI SEÇTİK'
"Tek başına Covid-19 salgınının en gelişmiş ülkeleri bile nasıl çaresiz duruma düşürdüğünü hep birlikte görmedik mi?" diye soran Erdoğan, "Biz bu salgını en az hasarla atlatan toplum olduk. Sınırlarına dayanan masum göçmenlere dahi tahammül edemeyip siyasi ve sosyal bunalımlara giren ülkeler görmezdik mi? Biz eli silahlı teröristlerin saldırılarını püskürtüp başlarını inlerinde ezdik. Kendi coğrafyalarına yakın bir yerde çıkan savaşın etkisiyle korku ve endişe içinde oradan oraya savrulan toplumlar görmedik mi? Biz savaş çığırtkanlığı yapmak yerine barış çabalarına sarılmayı seçtik. Yanı başlarında katliamları görmezden gelerek varlık sebepleri saydıkları değerlere ihanet eden ülke yönetimleri görmedik mi? Biz mazlumun ve masumun yanındaki duruşumuzu hiç bozmadık. Bu örnekleri onlarca, yüzlerce başlıkta çeşitlendirmek mümkündür. Kendi adımıza buradan almamız gereken mesaj şudur; Türkiye yaşadığı onca sıkıntıya, onlarca zor imtihana rağmen hamdolsun sıkıntılarının hepsinin üstesinden gelecek programa imkana en önemlisi de kudrete sahip bir ülkedir. Milletimiz ile el ele vererek çözemeyeceğimiz hiçbir mesele olmadığı inancıyla mücadele bayrağını bir an bile yere düşürmeden yolumuza devam ettik, devam edeceğiz. İşte böylesine tarihi bir destanı özellikle yazan aziz milletimizi, ne enflasyon ne bir başka gayretler bizi çökertemez, çökertemeyecek" diye konuştu.
'SİSİ'NİN DAVETİ İLE KAHİRE'YE GEÇECEĞİZ'
Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Sayın Muhammed bin Zayid en-Nehyan'ın daveti üzerine Dünya Hükümetler Zirvesi'ne katılmak üzere bu akşam Dubai'ye hareket edeceğini belirterek, “Onur konuğu olarak davet edildiğimiz bu yıl ki zirvede ikili temaslarımızın yanı sıra zirveye katılan diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla da görüşmeler gerçekleştireceğiz. Emirliklerin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Abdulfettah Abdülfettah es-Sisi'nin davetine icabetle Kahire'ye geçeceğiz. Sayın Sisi ile ekonomi, ticaret, turizm, enerji ve savunma başta olmak üzere ülkelerimiz arasındaki pek çok konuyu istişare edeceğiz. Hiç şüphesiz her iki ülkede de gündemimizin ilk sırasında Gazze'ye yönelik artan İsrail saldırıları olacaktır. Hitler özentisi Netenyahu yönetimi 7 Ekim'den beri sürdürdüğü vahşet ve katliam politikasında her gün yeni bir kırmızı çizgiyi aşıyor" dedi.
'İSLAM DÜNYASI'NIN İSRAİL'İ DURDURMA NOKTASINDA YETERSİZ KALDIĞINI GÖRÜYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'e tepkisini dile getirerek, "Bu sabah 'güvenli bölge' olarak ilan ettikleri ve Gazze'nin kuzeyinden zorla çıkarılan yaklaşık 1,5 milyon Gazzeli'nin sığındığı Refah'a saldırdılar. Doğrudan sivilleri hedef aldıkları bu saldırılarda 100'den fazla Gazzeli kardeşimiz şehit oldu, yüzlercesi de yaralandı. İsrail'in bu pervasızlığın sebebi batılı güçlerin 'tavşana kaç tazıya tut' diyen ikiyüzlü politikasıdır. Batılı güçler sahne önünde İsrail'e 'itidal' çağrısı yaparken Hamas bahanesinin arkasına saklanarak Netanyahu'nun katliamlarına göz yumuyorlar.  Silah ve mühimmat desteği vermeye devam ediyorlar. İslam dünyasının da maalesef İsrail'i durdurma, katliamların önüne geçme, zulme engel olma noktasında yetersiz kaldığını görüyoruz. Emirlikler ve Mısır'da gerçekleştireceğimiz görüşmelerde 'Gazzeli kardeşlerimiz için daha başka neler yapabiliriz' inşallah buna bakacağız. Türkiye olarak akan kanın durması için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Rabbim çok zor günler geçiren Gazze halkının ve Filistinli kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyorum ziyaretlerimizin şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum" açıklamasında bulundu. (DHA)

Kaan ULU/ ANKARA, (DHA)-